-
1 gaf yapmak
v. make a blunder, blunder, disgrace oneself, flub, goof -
2 gaf yapmak
şelipîn -
3 gaf yapmak
to blunder, to boob, to pull a bloomer -
4 gaf
неуме́стный посту́пок, беста́ктность; опло́шностьgaf üstüne gaf işlemek — допуска́ть опло́шность за опло́шностью
gaf yapmak — дать ма́ху, оплоша́ть
-
5 gaf
gaf Schnitzer m; Taktlosigkeit f;gaf işlemek (oder yapmak) sich danebenbenehmen -
6 gaf
gaffe, blunder, faux pas. - yapmak to commit a gaffe. -
7 дать маху
gaf yapmak -
8 boob
gaf, aptalca hata; enayi, budala,aptalca hata yapmak, gaf yapmak; çuvallamak -
9 flub
gaf,gaf yapmak -
10 blunder
n. pot, gaf, falso————————v. pot kırmak, gaf yapmak, düşünmeden söylemek, tökezlemek, sendelemek, çam devirmek* * *1. hata yap (v.) 2. hata (n.) 3. pot kır (v.) 4. gaf (n.)* * *1. verb1) (to stumble (about or into something): He blundered into the door.) çarpmak2) (to make a (bad) mistake: He really blundered when he insulted the boss's wife.) pot kırmak, gaf yapmak, çam devirmek2. noun(a (bad) mistake.) gaf -
11 goof
n. ahmak, hata, gaf, yanılma————————v. bozmak, becerememek, pot kırmak, gaf yapmak, hata yapmak, aptalca davranmak* * *1. hata yap (v.) 2. ahmak (n.) -
12 blunder
büyük hata, yanlis, gaf, falso,aptalca hata yapmak, gaf yapmak, pot kirmak, çam devirmek; yalpalayarak, sendeleyerek kör gibi yürümek -
13 goof
aptalca hata, pot, gaf,aptalca bir hata yapmak, gaf yapmak, pot kirmak -
14 промах
мдать про́мах — isabet ettirememek, tutturamamak
э́тот охо́тник стреля́ет без про́маха — bu avcı her attığını vurur
2) перен. ( ошибка) gafсде́лать про́мах — gaf yapmak
-
15 flub
n. gaf, falso————————v. gaf yapmak, pot kırmak* * *berbat -
16 ляпнуть
-
17 мах
-
18 оплошность
жhata, kusurдопусти́ть опло́шность — hata / gaf yapmak
-
19 промахнуться
сов.1) isabet ettirememek, tutturamamakон вы́стрелил, но промахну́лся — attı ama tutturamadı
2) перен., разг. ( ошибиться) gaf yapmak -
20 сплоховать
сов., разг.
- 1
- 2
См. также в других словарях:
gaf yapmak — bilmeden yersiz bir davranışta bulunmak veya başkasını incitecek söz söylemek, pot kırmak, çam devirmek Sesinde ve tavrında hiçbir değişiklik olmamasına rağmen bir gaf yaptığımı zannederek kulaklarıma kadar kızardım. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
gaf — is., Fr. gaffe Yersiz, beceriksiz, zamansız söz veya davranış, patavatsızlık, pot Gerçekçi olmayışı yüzünden, bugün bize tarihî gaf olarak görülen atılımlarla, bu çizgi hayli gölgelenmiştir. H. Taner Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gaf yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
pot kırmak — yersiz ve karşısındakine dokunacak söz söylemek, gaf yapmak Gri redingotlu efendi, bir pot kırdığını hemen anlamış olacak ki sözünü çevirdi. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
pot — is. 1) Kötü dikiş sebebiyle kumaşta oluşan büzülme veya kıvrım Ceketinin arkasındaki potlar, bugün mutlaka her zamandan çok ensesine binmişti. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Poker vb. iskambil oyunlarında oyuncuların tümünce ortaya sürülen eşit… … Çağatay Osmanlı Sözlük